Türkiye Sağlık Çalışanları Eğitim ve Dayanışma Vakfı Türkiye Sağlık Çalışanları Eğitim ve Dayanışma Vakfı İnteraktif Web Portalı
Sevgili dostlar Pazar günü tatil olması nedeniyle TV kanallarında şöyle bir gezinti yaptım. Hemen hemen kanalların tamamında Yeni Zelandalıların Çanakkale’de anma törenleri anlatılıyordu. Sn. Kültür Bakanımızın katılımları ile bir de Devlet töreni düzenlenmiş. Uluslararası ilişkiler kapsamında, yayınlandığı kadarıyla normaldir diye düşündüm. Ancak eksik olan bir husus vardı ki Anzakların burada olmalarının sebebi Türk Milletinin iman gücü ve Allah’ın lütfu ile kazandığı koskoca bir Çanakkale Zaferidir. Tarihe mal olmuş, eski tabirle Yedi Düveli dize getirmiş bir Milletin destanlar yazılacak zaferini bir iki görüntüyle geçmelerine bir anlam veremedim. Bu yayınları yapanlar diyebilirler ki, biz Çanakkale Zaferimizin kutlamalarını daha önce yapmış ve yayınlamıştık. İslam’ın tevhid inancının göstergesi olan ve bu uğurda bir dakika sonra şehitlik mertebesine ulaşacaklarını bile bile gözlerini kırpmadan Allah için, vatan için, bayrak için kendilerini feda eden dedelerimizin zaferini üç yüz atmış beş gün yayınlasanız az gelir.
Yeni Zelanda’dan gelen Anzakların torunlarına burada olmak nasıl bir duygu diye soru soruluyor? Onlar da, çok etkilendiklerini, dedelerinin isimlerini okuyunca duygusal bir bağ oluşturduklarını söylüyorlar. Ne diyeceklerdi bu kadar organize soruya. Spikerin sorması gereken asıl soru “Yeni Zelanda gibi deniz ötesi bir yerden, sınır komşuluğu olmayan, her hangi bir ticari alış verişi ve husumeti bulunmayan, Osmanlı Türk topraklarına ne için savaşmaya gelmişler?” olmalıydı. Zannediyorum bu soruya verecek cevaplar yoktur veya Peygamber efendimizin (S.A.V) hadisi Şerifelerinde buyurduğu gibi “Küfür bir millettir” tanımlamasına, atıfta bulunarak biz de o küfür milletlerinden biriydik derler miydi? Öyle veya böyle bir şekilde yapılan Anzak kutlamalarının her saat başı haberlerde bu kadar yoğun verilmesinin gereği yoktur. Çanakkale Zaferinde destan yazan ecdadımızı rahmetle anıyor, kendilerine hayırlı birer evlat ve nesiller olmamızı Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.
Dr. Taner GÖKÇINAR