Pazar , 5 Mayıs 2024

Korkak ve Namert İnsanlar Diktatoryası

               Korkak insanların yaptığı en önemli iş korku imparatorluğu yaratmaktır. O namert korkak insan orada kendisine bir hayat tarzı inşa eder ki sanki Zaloğlu Rüstem’dir dersin. İnsan ömrü ahiretteki ömre kıyas edilince saniyeler mesabesindedir. Böylesi kısa ömrü korkaklar yaptıkları zulüm ile uzatmaya yeltenirler bu da tabiri caizse orta yeri cehenneme çevirmeye yeter artar bile.

               Resulü Kibriya bununla ilgili çok güzel bir hadis buyurmuş: “Yarabbi şu dört İnsanın şerrinden sana sığınırım; cimri, korkak, pis, tembel”. Yüce dinimizin Kitabında, Resulullah’ın hadislerinde dünyaya ve dünyadaki en önemli varlık insana ve hayatındaki her hususa dair bulamayacağımız cevap yoktur. Kırk yıllık meslek hayatımda gördüm ki Kuranî, bir başka ifadeyle İslami bir hayat kaza dışında ve de eceli dışında insanoğlunu hastalıkla buluşturmaz. İfrat ile tefrit haramdır emri ilahisi insandan musibeti ırak kılar. Dinimizin güzelliği orta yolu tercihtedir uçlar Ayeti Celile’de tehlike olarak zikredilmiştir. Cenabı Hak aşırılığı, haddi aşmayı haram kılmıştır. Bu gün içinde bulunduğumuz zulmün kaynağı bir başka ifadeyle izah edilir, o da doyumsuzluk. Eksiklik tamamlanmak ister bunun için zamanla aklıma gelir ve etrafıma anlatmaya çalışırım açı doyurmak zor zanaattır. O çocukluktan aç çalmaktan götürmekten hep keyif alır bu sebeple gözünü kırpmadan öldürür de hoş bizzat değil, İngiliz siyaseti gibi üçüncü şahıslara öldürtür.
Hadisi şerifte bahsediliyor ya tembeldir okuyamaz adam olamaz. Korkaktır üçüncü şahıslara havale eder, cimridir başkasının malıyla haram malla cömertlik eder. Bakın, etrafımızda bu namertler o kadar çok ki belaları insanları canından bezdirdi. Dostlarım anlatmıştı, bunlardan iyi hırsız birini vaktiyle karakola alıyorlar. O sefil “zat-ı muhterem” altına kaçırıyor, imdadına rahmetli Demirel yetişiyor. Hesap kendisine aittir biz ne diyelim. Bu sefil 30 yıla yakındır Ankara’nın kaderine hükmediyor, etsin de ama bir türlü doymuyor. Toprak doyursun gözlerini demek lazım diyorlar ben de diyorum ki toprağı da bulamasın bu nesepsiz münafık hırsızlar. Canlarından öylesine korkarlar ki namazı da rüşvet diyerekten eda ederler.

               32 yıldır Ankara’dayım siyasetinde göbeğindeyim yüreğimle hizmetlerimi yapmaya çalıştım. Orta yerde başarısız gibi göründüm önemli kazancım oldu. Namuslu, ilkeli ülkücü olma onurunu yaşadım. İnsanların bize bakışında şükürler olsun sıkıntı olmamıştır, asıl kazanç bu olsa diye bakmak daha uygundur. Hırsız, uğursuz, yetim hakkı yiyen, rüşvetçidir diyen yoktur Allaha şükürler olsun. Asıl konumuz Hadisi Şerifte beyan edilenlerin tanıtılması idi. Bunlardan birkaçını Rabbim imtihan olsun diye ülkücü camianın başına sarmış emrine şükür ne diyelim. O korkaklar kurdukları korku imparatorluğu ile koca geçmişli, bedel ödemiş camiayı nerdeyse birbirine yedirecekler.
Bu korkaklar, namertler, tembel ve miskinler ümmetin en güzide temsilcisi Milletimin, Büyük Milletin hadimi ülkücülerin hizmetini tırpanlamak için görevlendirilmişler. Yüceler yücesi Cenabı Allah bunların şerrinden Türk İslam âleminin hadimi, hizmetkârı camiamızı korusun bunların ipini ayaklarına dolaştırsın. Şimdilik Allah’ıma emanet olun. Selam ve Dua ile kalın.

Dr. Umut YILMAZEL

Cevapla