Salı , 30 Nisan 2024

Sağlık Politikalarını Okuyabilmek

               Her yıl futbol sezonu başladığında Pazar akşamları televizyon ekranlarını işgal eden yorumcuları seyrederken garip bir kıskançlık duyarım. Okumayla arası pek de hoş olmayan toplumumuzda başlıca konusu futbol olan, günlük 4 gazetenin yayımlandığını, bunlardan ikisinin baskı sayısının ilk 10’da yer aldığını görmek de bu duygularımı iyice pekiştiriyor.Ortada bir top ve onun etrafında koşturan 22 futbolcudan ibaret bir oyun için bunca yazar, yorumcu, taraftar ne okur ne yazar diye merak edenler ucundan kenarından bu programları takip eder yazılanları okursa işin göründüğü kadar basit olmadığını anlarlar.

               Sağlam bir sistemi, stratejisi olmadan sahaya sürdüğünüz takım bir-iki maçı alabilir, sürpriz galibiyetlerle taraftarlarını coşturabilir. Amacınız 1. ligde top koşturmak, dünya devleriyle boy ölçüşmek ise sağlam bir altyapıya, iyi oyunculara, işinin ehli teknik direktörlere, vizyon sahibi yöneticilere ve daha pek çok şeye ihtiyacınız olacaktır.Hücum kadar savunmayı da önemseyip sağlam bir sistem kurmadığınız takdirde beklemediğiniz gollerle maçı kaybetmeniz mümkündür. As kadronuz kadar yedeklerinizi de öngörmeniz, sezon boyunca sakatlanıp sahalardan uzak kalacak oyuncularınız olacağını hesaba katmanız gerekecektir.

               Futbol konusundaki bu bilgi birikimi ve yorumlama becerisine neden gıpta ettiğime gelince, sağlık söz konusu olduğunda bu zenginliği görmeyişimden olsa gerek. Sağlık politikalarını altyapı, sistem, strateji kıyaslamalarıyla yorumlayıp değerlendirebilecek kaç kişi tanıyorsunuz? Sağlık hizmetlerinde yerli ve yabancı uygulamaları etraflıca bilen, yapılan müdahalelerin hangi sonuçları doğurabileceğini tahmin edebilen kaç okur-yazar biliyorsunuz?Diyelim ki, bu kişileri buldunuz ve kadronuzu kurdunuz. Çıkaracağınız gazeteyi kaç kişi okur, yapacağınız programları kim seyreder? Biz sağlığa çok büyük anlamlar yükler, sağlık için yatırımları, harcamaları teşvik ederken hedef kitlemizin konuya ilgisi ve bilgisi tatminkâr olmaktan çok uzak değil mi?İnsanların kendi hastalıklarını merak edip, soru cevaplarla katıldığı programlar değil kastım. Sisteme, finansmana, sürdürebilirliğe, sağlık ekonomisine, akılcı ilaç kullanımına, bilgi sistemlerine, sağlık yönetimine vs. ait meraktan, entellektüel bilme ve anlama ihtiyacından söz ediyorum.Hasta muayene sayısına, kullanılan ilaç miktarına değil de hastalanmamaya odaklanmış bir toplum bu tartışmalarla olgunlaşabilir. Devletin tüm kurumları yaralanmaları önlemeye yönelik stratejileri hayata geçirmezse, yaralılara ulaşma sistemlerinizi geliştirmeye yönelik harcamaları artırmak ne kadar akılcı olacaktır?

               Sağlık için, sağlam bir altyapı ve strateji için önce, sistem düşüncesinden haberdar olmanız gerekir. Sağlık; inanç, eğitim, kültür, iktisat, siyaset ve daha pek çok alt sistemlerden oluşan bir sistemdir. Bu alt sistemleri ve birbirleriyle ilişkilerini ortaya koymadan ülke sağlık vizyonu ve uzun soluklu sağlık politikaları oluşturmak mümkün olamaz.Sahanın çimlerini, seyircilerin oturduğu koltukları, soyunma odalarının badanalarını yenilersiniz. Bunlar da büyük heyecan uyandırır, çünkü ihmal edilmişlik o boyuttadır ki, takımınızın artık büyük başarılara imza atacağına inanmaya başlarsınız.Sağlık hizmetlerinde sağlığı koruyucu ve geliştirici tedbirleri başlıca hedefiniz yapmadığınız ve bütün enerjinizi bu alana yoğunlaştırmadığınız takdirde, bir süre sonra, artan harcamaların aslında sağlık harcamaları değil hastalık harcamaları olduğunu fark edersiniz. Bu da sağlık finansmanının sürdürülebilirliğini tehlikeye düşürecek ve yorgunluğunuz ve hayal kırıklıkları ile baş başa kalacaksınız, demektir.Sağlık kimin sorumluluğudur dendiğinde, bizim gibi, her şeyi Devlet babaya havale edenlerin çoğunlukta olduğu bir toplumda hemen, sosyal devletin şefkat eli aranacaktır. Bu bakış açısı, insanların kendi sağlıklarıyla ilgili sorumluluklarını görmezden gelmeleri veya küçümsemelerine yol açıyor. Yaşam tarzı, beslenme, sağlığa faydalı ve zararlı alışkanlıklar, yaralanmaları önleme kültürü, vs vs. İnsan sağlığını etkileyen her şey, ilk önce insanın kendisinde başlayıp bitmiyor mu?

               Belki de, devletin sağlıkla ilgili birinci rolü, insanlarda bu yönde bir düşünce, tutum ve davranış değişikliği oluşturmaktır. Bir gün bu ihtiyacı benim kadar hissederseniz, geleceğimiz için daha ümitli olabiliriz. İnsanımızın sağlığıyla ilgili sorumluluklarının farkına varması, hastalığa yol açan alışkanlıklarını terk etmesi, sağlığını geliştirmesi ve kendini iyi hissetmesine yönelik davranışlar kazanmasını buna bağlıyorum.

Cevapla